aşk sözleri
Aşk diye birşey yaşıyorum. Ne tek taraflı demeye dilim var. Ne de karşılıklı olduğuna ispatım.
Dünde, bugünde, yarında? Yüreğin kadar yanındayım Kendini yalnız hissettiğinde elini kalbine koy; ben hep ordayım!
Eğer, gözlerin görüyor ve kulakların da duyuyorsa; Sen aşık değilsin ve olman da imkansız.
İnsan iki şeyi saklayamaz: Sarhoş olduğunu ve aşık olduğunu.
Sonunda aşk acısı olsa da sev, çok sev. Usul usul gir yüreğime, kalbim bağrım çatlasın!
Aşk bazen yeni çıkan bir filmin fragmanı gibidir. Görebileceğin tüm güzellikler yalnızca tanıtımda verilir.
Bana büyük bir şaka yap gülüm! Kaldır gecenin lacivert perdesini gülümseyen gözlerinle. Yarına çıkart beni ne olur.
Yürekten akan sözler yüreğe akar. Ağızdan çıkan sözler ise bir kulaktan girer bir kulaktan çıkar.
Bu gece bir gözyaşı medeniyeti kuruyorum. Karşı durdukça büyüyen devleşen ve bütün engellemelere rağmen benide yutmaya hazırlanan bir medeniyet. Ama dörtnala giden bir atlı gibi sökün ediyor yaşları; dizgin ne fayda?
Sus be yüreğim, ben de biliyorum özlediğimi; Sus da bilmesin özlendiğini..
Asla aşk acısı çeken birine aşık olmayın; Çünkü o kişi yaralıdır ve yarabandı olarakta sizi kullanır.
Temiz yürekli insanlar hiçbir zaman rahat hayat yaşayamazlar, çünkü kendilerini başkalarının mutluluğu için feda ederler.
Aşk’a sınır koyamazsın ve aşık oldun mu kalbinin esirisin onun sürüklediği yerdesin; sana acı çektirse bile..
Bazı aşklar okyanus gibidir. Görmesende sonunun bir yerde bittiği ni bilirsin, şimdi okyanuslar bile kıskanır sana olan sevgimi, görmesemde biliyorum sonunu sonsuza dek bitmeyecek.
Mürekkepten denizler, kağıttan gemiler yaptım. Sonra ismini her yere yazdım. İsmini yazınca seni sevdiğimi sandın, ben seni sevmedim sana taptım!
Aşk kaçmaktan çok kovalamak, görmekten çok özlemek, gitmekten çok beklemek, dokunmaktan çok düşünmektir.
Bir kadın aşka inanmıyorum derken, aslında tek bir şey söylemek istiyordur:”Hadi beni aşka inandır.”
Eğer gökyüzü bir parça kağıt, deniz bir şişe mürekkep olsaydı yine de sana olan duygularımı yazmaya yetmezdi.
Aşk’a yalan deme! Eğer öyle ise; Yusuf ile Züleyha’nın kur’an da işi ne.
Beni hep yanlış anladın zaten sen. Geleceğim ol demiştim sana. Gel ecelim ol değil.
O yokken “hayır sevmiyorum, unuttum” deyip, onu görünce elin ayağın birbirine dolanıyorsa; aşıksın işte..
Geceleri uyuyamıyorum. Uykumun bu rüyayı bölmesinden korkuyorum. Düşlerimin sensiz kalacağından, kabusların çevrelediği hayatımın etmediğimiz bir usturayla geceyi doğramasından korkuyorum.
Aşk ateşten bir parçadır; önce ruhunu aydınlatır, sonra bedenini ıstırtır.. Ama illaki yakar benliğini kavurur.
Boşyere canı yanmaz insanın.. Ya bir eksiklik vardır geleceğe dair ya da bir fazlalık geçmişten gelen.
Gerçek aşk ya şimdi vardır, ya da asla olmayacaktır. Ya ölürsün aşkın uğruna yada zaten hayatta kalmanın bi anlamı kalmaz.
Aşk bazen o elini ilk tuttuğundaki sıcaklık, gözlerine ilk baktığındaki o ışık ve tenine ilk yaklaştığındaki o tutkudur.
Bil ki düşmek değildir insanları üzen.. Elinden tutar gibi yapıp aslında itenlerdir insanı hayata küstüren.
Acılarımı bile tatlandırıyor aşkın. Yıkıma terkedilmiş kalemin bütün hücrelerine sürülmüş iksir gibisin.
Ah sevda bahçemin tutsak çiçeği.. Ben seni oraya hapsettim. Seni hapsettim kırık bir aşk şarkısı eşliğinde. Hüzne buladım seni. Deniz meltemlerini okşayan saçlarını hapsettim kalbimin kıvrımlarına. Ordasın artık. Oradasın ve ne kadar olman gerekiyorsa.
Ve aşk.. Herkesi ona benzetip, Kimseyi onun yerine koyamamaktı..
Aşk sevgilim, seni düşlerken saç diplerimin bile terlemesi.
Kalbimi bedenimden söküp senin avucuna vermek istiyorum. O senindir çünkü; senindir artık. Sen ruhumda başladın ve bütün vücudumu kapladın. Bütün vücudum sen artık.
Ya gönlümü al artık seni sevmesin, ya aklımı al artık seni düşünmesin, ya feryadımı duy gözlerimden hayalin silinmesin ya da canımı al bu kadar acı çekmesin.
Aşkın gözyaşları ıslatırken sevgilinin omzunu, neden bu kadar geç kaldığını sorar aşk meleği.
Ölüm dediğin nedir ki? Dönüşü olmayan tatil. Aşk dediğin nedir ki? Gençliği öldüren katil.
Gözlerine üfleyen uyku perisini cebime hapsettim. Çünkü bana verdiğin en iyi hediyelerden biri o. Onunla şarkılar fısıldamak istiyorum kulağına. Benim kurtarıcım bu uyku perisi..
Ben güzel ruhuna aşık oldum senin. Sadece bu yüzden sadakat kokuyor bu tutku. Çünkü sen ebedi ruh hastalığım olacaksın benim.
Hoşlandığımız bedenlere hayalimizdeki ruhları koyuyoruz ve bunu aşk sanıyoruz..
Geçmişini iyi bil ki, geleceğe sağlam basasın. Nereden geldiğini unutma ki, nereye gideceğini şaşırmayasın.
Aşk şişe çevirmece oyunundaki şişeye benzer kimde durursa dursun ya doğruluk ister ya da cesaret.
Gözle değil ruhla görülendir aşk. Azap denizinden ruha sabır üfleyen bir dilde çıkan sevgi demetidir aşk. Onsuz olunamayacağını düşünenler için bulunmaz bir erdemdir aşk. Yani seninle çoğalan bir çağlayandır aşk.
Onu gördüğünde için titrerken, sana gözleri dudaklarından önce tebessüm ederse işte AŞK budur!
Eğer aşk karşılıklı olsaydı, tek taraflı aşkın en güzel aşk olduğunu inkar ederdi.
Aslında onun karşısındayken konuşmak istemezsin. Çünkü o an susmak, gözlerine doya doya bakmak için en büyük fırsattır.
Seni ah seni.. Çıkmaz sokaklara hapsettiğim gülüşünü, dağlara savurduğum gülüşünü, duvarları boyadığım gülüşünü, derbeder ruhlara nakşettiğim gülüşünü, bileğime morfinlerle damıttığım gülüşünü, çiçeklerle yarıştırdığım gülüşünü, amber kokulu gülüşünü.. Ve seni… Beni kör kuyulardan sonsuz dehlizlerden çıkaran seni seviyorum!
Kadehime lacivert bir akşam çöküyor gülüm. Zehrini akıtarak çöküyor. Kartana çeviriyor her saniyeyi. Üşüyorum! Üşüdükçe seni daha çok özlüyorum.
Denize her bakışta sular alevleniyor. Hangi akşamlarda saklı gözlerin bilmiyorum ama ellerin bütün sırlarımı örtüyor. Avucumda yanık bir gül kokusu bırakıyosun.
Aşk davaya benzer, acı çekmek şahide.. Şahidin yoksa davayı asla kazanamazsın.
Şimdi burada, ben burada kırılgan bir mıh gibi duruyorum. Vuruyorum kendimi sensizliğe, sensizlik batmıyor canıma, yalnızca acıtıyor beni..
Annem yaşı ilerledikçe elim kolum ağrıyo diyor, ah be annem benim yaşım kaç ki hergün sol yanım ağrıyor..
Gecenin karanlığında, güneşin ışığında, suyun damlasında, selin coşkusunda, kimi yanımdasın kimi rüyamda, ama hep aklımdasın sakın unutma.
Sen, hayalini kurup, sonunda bulduğum o hayallerimdeki adam değilsin. Sen karşıma çıkıp, bana aşkı hayal ettiren ilk sevgilisin.