Aşkınla sararıp solacak kadar, sevginle bahtiyar olacak kadar, uğruna canımı verecek kadar, seviyorum desem inanır mısın?

Benim için seni görmek suya benzer, Seninle yasamak ise nefes almaya, Susuz üç gün yaşarım ama nefes almadan asla.

Dünyada ki bütün çöller bir avuç kalırcasına birer tanecik insan olsalar ve bütün denizlerde ki sular bir yudum kalırcasına birer damla insan olsalar unutma ki tek seveceğim kişi sensin..

Eğer bir gün hayatımın son nefesini verirde bu dünyanın güzelliklerinden vazgeçecek olursam hep yanımda ol ki sana sessizliğin ölüm demek olduğunu göstereyim.

Hayatta üç şeyi sevdim; Seni, Kalbimi, Ümit etmeyi. Seni sevdim sensin diye, kalbimi sevdim seni sevdi diye, ümit etmeyi sevdim belki seversin diye..

Kimseden akıl alacak kadar aptal değilim. Bana kalırsa sen akıl vermeden önce, geri kalanının sana yetip yetmeyeceğini hesapla..

Hayat kısa ey insanoğlu! Kesildikçe yeşeren otlar gibi, yeşeremeyeceksin bir daha..

Önce düştüğümde kalkmayı, sonra aleve dokunduğumda acıyı, sevmeyi öğrendim, sevilmeyi, herseyi öğrendimde “yalnız seni unutmayı ögrenemedim.”

Yaşadıklarım benim sınavımdı; Bana o anlarda nasıl davrandığınız da, sizin sınavınızdı!

Seni ne kadar sevdiğimi ögrenmek istersen, yere düşen her yağmur damlasını tutmaya çalış; tutabildiklerin senin sevgin.. Tutamadıklarınsa; benim sana olan sevgimdir.

Her gülüşün bir nedeni var! Bir de içine edeni var! Hepsi bu..

Sen benim incimdin. parıldayan masum güzelliğinle seni sarp kayalıklardan tırnaklarımla kazıdığım bir istiridyede bulmuştum. Ve, bir daha kaybetmiyeyim diye kalbimin derinliklerine gömdüm.

Güzel bakan güzel görür, güzel gören güzel düşünür, güzel düşünen güzel yaşar.

Bir insanın nasıl güldüğünden terbiyesini, neye güldüğünden akıl seviyesini ölçersin.

Ne dil yeter seni anlatmaya, Ne göz kıyar sana bakmaya, Ne ellerim dayanır sana dokunmaya, Ne kollarım uzanır seni sarmaya Hiç ömür yeter mi? Bir sen daha bulmaya bitanesi.

Sadece şefkat iyileştiricidir. Çünkü; insanın içindeki tüm hastalıklar sevginin eksikliğinden kaynaklanıyor.

Hiç kapıldın mı o hisse, gitmek istersin hani, ama aynı zamanda da kalmak gelir içinden.

Sen bazen dudağımda bir gülücük yüreğimde yanan bir ateş ve gözlerimden akan yaşsın. Ama sen her zaman benim küçücük kalbimde çok büyük bir parçasın.

Ben seni gözlerimi kapattığımda değil, gözlerimi açtığımda görmek isterdim!

Rüyalar mutlaka gerçekleşir, aksi halde doğa onlara sahip olmamız için bizleri yüreklendirmezdi.

Kimseye göstermem üzüntümü: Gündüz gülerim, geceleri yalnız ağlarım.

Onurumu ayaklar altına alıp hayatı yaşamaktansa, hayatı ayaklarımın altına alır onurumla yaşarım.

Kahvaltı hazırladım sana da gönderiyorum, umut dolu omlet, haşlanmış sevgi, bir dilim tutku ,seni seviyorum reçeli, ve bir de yalnızlık demledim kaç şekerli olsun?

Bir kadının en büyük kabusu sevdiği adamın, onu aşık eden hareketlerini yapmayı bırakmasıdır.

Üzülen sen olduktan sonra haklı olmanında bir önemi kalmıyor.

Kaçımız hayatımızı gerçekten beraber bitirmek istediğimiz insanlarla bitirebildik?

Bugün benim için yepyeni bir gün doğuyor; herşey capcanlı, herşey hayat dolu, herşey benimle etkileyici sözler duygularım hakkında konuşuyor, herşey beni duygularıma değer vermeye davet ediyor.

En ufak bir zorlukta arkasını dönüp gidene aşık denmez, Allah yolunu açık etsin, denir.

Yüzüne güldüğüm her insan kendini değerli sanmasın.. Ben sadece gülmeyi seviyorum.